Kedilerde sıklıkla karşılaştığımız hastalıklardan biri olan FİP (feline infeksiyöz peritonitis) Coronavirüsün sebep olduğu bir hastalıktır. FİP, kedilerde Feline Enterik Coranavirüs (FECV) mutasyonunun neden olduğu hastalıktır.
Bir RNA virüsü olan Coronavirüs ağızdan alınarak etken bağırsak epitellerinde ürer ve epiteli yıkımlar. Virüs bağırsak epitellerinden girip makrofajlara penetre olarak burada replike olur. Makrofajlarda çoğaldıktan sonra sekum, kolon, bağırsak lenf yumruları, karaciğer ve MSS e yayılır. Enfekte makrofajlar sayesinde antikor ve komplementi bölgeye çeker. Bu bölgelerde pyogranülomatöz değişikler ortaya çıkar ve proteinden zengin eksudat sıvı birikmeye başlar.
Virüsün sebep olduğu farklı formları mevcuttur. Eksudatif ıslak form, granülomatöz kuru form ve mix form olarak 3 şekilde görülür.
Islak form korunmak için güçlü bir hücresel yanıt gereklidir. Eğer humoral immun yanıt baskınsa ıslak form ile sonuçlanır. Ancak hücresel immun yanıt baskın meydana gelirse granülomatöz kuru form ortaya çıkar. Eksudatif ıslak form fibrinöz peritonit, plörit, perikardit, karın içi, toraks ve perikardiyumda efüzyon ortaya çıkar.
Granülomatöz kuru formda göz ve MSS’yi içine alarak değişik organlarda nodüller ortaya çıkar. Her iki form birbirine dönüşebilir. Klinik bulgular hastalarda gelişen vaskulit sonucu oluşur. Enfeksiyöz peritonitin geliştiği hastalarda karaciğer, böbrek, pankreas, MSS ve gözdeki bozukluklara ilişkin klinik bulgular ortaya çıkar. Hasta kedilerde depresyon veya irkilti, ateş, ağırlık kaybı, karında sıvı birikime bağlı karında şişkinlik, torasik effüzyona bağlı dispne, taşipne, ağzı açık solunum meydana gelir. Granülomatöz lezyonların geliştiği hastalarda ateş, ağırlık kaybı, düşkünlük ve iştah kaybı gerçekleşir. MSS’de gelişen multifokal lezyonlara ilişkin başlıca ataksi, nystagmus, nöbet, inkoordinasyon, tremor, hiperestezi ve davranış şekilleri gelişir.
Farklı farklı tanı yöntemleri vardır. Bunlar vücuttaki klinik semptomlar, Albumin/globumin oranı, SAA seviyesi, PCR testi, Rivolta testi veya ultrason yardımıyla aktif lenf nodüllerinin belirlenmesidir.
Tedavisinde son çıkan yöntemler sayesinde başarı oranımız çok yüksektir. Son yıllarda kullanılan gs-44152 enzimi sayesinde dostlarımızın hayatlarını sağlıklı bir şekilde devam etmeleri sağlanıyor. Coronavirüsün bir aşısı olmadığından dolayı kedilerin bulundukları ortam dezenfektanlarla temizlenmelidir. Mümkün oldukça stresten uzak tutulmalıdır ve bağışıklık sistemi desteklenmelidir.
